30 Ocak 2021 Cumartesi

-İyi ki-

 

Durduğun yerde kalma hali gittikçe içine çekiyor. Planladığım onca şey bir mum gibi erirken kalıntıları da benimle hapsolmuş. Hayat, sevdiğim insanlarla güzel diyorum demesine, fakat bir anda yalnızlık dolu odaya koşar vaziyette buluyorum kendimi, kilitliyorum kapısını fark etmeden. Odam büyük, özlemlerim bile dolduramıyor içini. Aşamayacağımı sandığım her şey, şehrin ışıkları içinde kaybolan yıldızlara bakmak gibi. Nokta kadar küçük, fakat çok büyük değeri.

“Yarın kilometrelerce uzaklara gideceğim” diye düşündüm ve bu düşünce bir anda heyecanlandırdı beni. Yeni bir hayat, yeni bir ev ve farklı yüzler…

Yanaklarından öptüğüm ablamı bıraktım otogarda, bindim otobüse. Araç çalışır çalışmaz ben de yol için hazırladığım çalma listesini açtım. Camdan dışarı bakarken dinlediğim şarkının sözlerine odaklandım.

“Sessizce akar zaman,

Yalnızlık gövden olur

Durmadan yoklar seni.”

Evet, sessizce akmıştı zaman. “Bitmek bilmeyen” okul yılları bitivermişti. “Oh öğrencilik güzeldir, ama çalışma hayatına alışmak zor olur” diyen seslerle doluydu artık kulağım. Bu asfaltlı yollar kendime sorduğum sorulardan oluşan bir nehir gibi. “Dolu dolu yaşamış mıydım bu yaşları? Hayallerimi gerçekleştirebilmiş miydim gerçekten?”.  Gerçi hayaller değişmişti, ben de değişmiştim.

Kapadım gözlerimi, her zaman nasıl kaçıyorsam öyle kaçtım. Uykuya saklandım.

***

“Geldim abla, iyiyim. Güzel geçti yolculuk.”

“İyi bakalım, yerleş de haber et yeniden.”

“Tamam, öptüm kocaman.”

Kapattım telefonu.

Kıpır kıpır olacağımı beklerken bir korku sardı bedenimi. “Alışırım” dedim içimden. İnsan alışırdı ya her şeye.

Ruhumun sanki ipleri vardı, bağladığım an çözülen. Düğüm atamıyorum hiçbir insana, ben istemediğim sürece atılamıyor o düğümler. Ne istediğimi bulmaya çalışırken birçok kalp kırıyorum. İplerimi kestiğim insanların ağzında bir “ah” oluyorum. Anlaşılmayı beklemiyorum artık, ruhumu çocuklarla buluyorum. Bağlanmaktan kaçan iplerim ancak çocuklarda avutuyor kendini.

Yeni geldiğim bu şehirde bir hafta sonra öğretmenliğe başlayacaktım. Eşyalarımı yerleştirdiğim odanın penceresinden dışarı baktım. Pencereyi aralayarak burnumu sızlatan soğuk havayı çektim içime. Bir gün burnumun direği de sızlar mı bu şehirde, diye geçirdim içimden.

 ***

Bembeyaz bir sabaha açtım gözlerimi. Güneş, bulutlarla saklambaç oynuyor, kar taneleri, düştüğü yerin misafiri oluyordu. Hazırlandığım gibi okulun yolunu tuttum. “Keşke biraz daha kalın giyinseydim” dedirten soğuk havayı selamladım. Yolda, tüyleri ıslanmış bir kediye takıldı gözlerim. Beni huzurla uyandıran bembeyaz sabahlar, kimisinin huzursuzluğu oluyordu.

Hevesle başladığım ilk dersin sonlarına doğru tatlı ve çekingen bir ses, odaklandığım yoklama defterinden aldı beni.

“Örtmenim, tuvalete gidebilir miyim?”

Bugün, "öğretmenim" kelimesini duyduğum her an teşekkür ettim. Verdiğim kararlara, seçtiğim yollara “iyi ki” dedim. 

İçimi umut dolduran gözlere gülümseyerek başımı salladım. 


-Ben sadece-




29 yorum:

  1. Zaman; degisten, öğreten, ehlileştiren, olgunlaştıran ve daha nicelerine sebep olan... hersey gonlunuzce olsun

    YanıtlaSil
  2. İyi ki diyeceğiniz şeyler çoğalsın...

    YanıtlaSil
  3. ruhunu çocuklarla bulan bir öğretmenin heyecanı nasıl güzel yansıdı, hissettim.. bende o masum yüreklerle çoğalan bir kalbim:)
    iyi kilerin ruhuna her daim mutluluk yaysınn..

    YanıtlaSil
  4. Keşke'lerimiz yerine iyi kilerimiz olsun hep :))

    YanıtlaSil
  5. Özellikle öğretmenlik, sevip yapılınca anlam kazanıyor, kazandırıyor.
    :)

    YanıtlaSil
  6. Nice iyikileriniz olması dileğimle 🙏🏻😊 Bir öğrenci olarak söylemek isterim ki siz öğretmenler bizim için çok değerlisiniz. Bizden de size "iyi ki" 🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha değilim ama öğretmen adayı olarak teşekkür ederim :) Senin de nice iyikilerin olsun:)

      Sil
  7. Ne kadar da ısmarlanmış bir yazı gibi duruyor :) Sanki konu önerisi peçeteye yazılmış da verilmiş gibi :) Yayımladığın zaman okumuştum, ama yorum yapmaya ancak gelebildim.

    Kazım Koyuncu'yu severim ve aslında hep en bilinen şarkılarını dinlediğimi fark ettim bu paylaşımından sonra. İlk defa karşılaşıyorum bu şarkıyla, sevdim:
    "Ben sadece, ben sadece, ben sadece, 'ben olmak' istiyorum."

    Üstteki yorumlardan birinden alıntı yapayım; "siz öğretmenler bizim için çok değerlisiniz." Sana demedim, öykünün karakterine söyledim :) Akademik niteliklerini bilemem tabii, ama iyi bir öğretmen olacağını hissediyorum :)

    Altını çizdiğim satırlar:
    "Durduğun yerde kalma hali gittikçe içine çekiyor."
    "Kapadım gözlerimi, her zaman nasıl kaçıyorsam öyle kaçtım. Uykuya saklandım."(1)
    "Bağlanmaktan kaçan iplerim ancak çocuklarda avutuyor kendini."

    Satırların altını çizemediğimi görünce, belki bir gün kitap yazarsın diye bir temenni bırakarak ayrılıyorum buradan. Ta ki yeni yazına kadar :)

    (1): Ah bu ben! Şimdi, yazınca hatırladım, öykünü tam da "uykuya saklandığım" bir zaman, uykudan hemen önce okumuştum :)

    Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, bu ısmarlanmış konuyu zevkle yazdım:)
      Bu şarkıyı sevdiysen eğer "sürgün başlar" şarkısını da seversin belki diye düşünüyorum:) Ama belki de biliyorsundur ya da dinlemişsindir. Yine de aklıma geldi yazayım dedim:)
      Altını çizdiğin satırları, sevdiğin cümleleri belirtmene mutlu oluyorum:)
      Sanırım ben de "uykuya saklanmadan" yazmıştım bu yazımı:)
      Teşekkür ederim:)

      Sil
    2. Kazım Koyuncu'yu muhtemelen ilk kez "Gülbeyaz" dizisinin jenerik müziğiyle dinledim. Sözsüz bir müzik olmasına rağmen, sırf ezgisiyle bile Karadeniz havasını verir. Şimdi, senin önerinle ilk defa dinlediğim "Sürgün Başlar" onun yanında çok sakin geldi. Sonra düşündüm, "Acaba hep hareketli şarkılarını mı dinlemiştim" diye. Hayır. Bu şarkı, onun alıştığım dokusundan farklı, ama yine de güzel. Belki biraz Bülent Ortaçgil gibi hissettirmiş olabilir bana :) Teşekkür ederim önerdiğin için :)

      Sil
    3. Bana da diğer şarkılarına göre farklı gelmişti. Rica ederim:)

      Sil
  8. ne güzel bir öykü bu başlangıçta bir günlük gibiydi gerçek olduğunu düşündüm çok güzel bir anlatımın var :)

    YanıtlaSil
  9. Yeni öğretim hayatınızda başarılar dilerim, umarım hayatınız dilediğiniz gibi gelişir. Eğitmen olmak, öğrenci yetiştirmek gerçekten kutsal bir meslek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu an daha adayım ama çok teşekkür ederim:)

      Sil
    2. Ben yaşanmış olaylardan alıntılar içeriyor sandım, eğer şimdiden meslekle bu kadar içselleştirdiyseniz, demek ki başarılı bir öğretmen olacaksınız.

      Sil
  10. İfade tarzınız çok güzel. İnsanı içine çekiyor. "Uykuya saklandım" cümlesi de çok etkileyici. Başarılar:)

    YanıtlaSil
  11. her zaman öykülerinde biraz duygusallık biraz hüzün var bu öykün de diğerleri gibi iyiydi :)

    YanıtlaSil
  12. Uzun zamandır uğramıyorum buralara ve yazmıyorum da. Bugün doğum günüm. Bir anda burada paylaştığım ve burada gördüğüm öyküleri okumak geldi içimden. 2 Eylül'de bana gönderdiğin bu yazı, bugün benim en güzel hediyem oldu. Ben de seni okumayı hep çok sevdim, umarım sen de iyisindir. Beni çok ama çok mutlu ettin İlkay:)

    YanıtlaSil
  13. İnce düşünerek yaşamın farkında olmak ne hoş.
    Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil